20 Mart Dünya Çocuk ve Gençlik
Tiyatrosu Günü, ASSITEJ (Uluslararası Çocuk ve Gençlik Tiyatroları
Birliği) tarafından 2001 yılından beri kutlanan ve tüm dünyada çocuk ve
gençlik tiyatrosunun önemine dikkat çekmek için etkinlikler organize
edilen bir gündür.
ASSITEJ Türkiye Merkezi kurumsal web sayfasından bu
yıla ait ulusal ve uluslararası mesajları yayınlamıştır. Ayrıca Assitej
International tarafından hazırlanan videoyu izlemenizi öneriyoruz: http://www.youtube.com/watch?v=_LYD3sqGQeI&feature=youtu.be
On Üçüncü Yılında 20 Mart Çocuk ve Gençlik Tiyatrosu Günü
Çocuk ve gençlere yönelik icra edilen
profesyonel tiyatronun bir sanat formu olarak vurgulanması hem
tiyatronun hem çocuk ve gençlerin hakkıdır. Sanatı yaşamlarının doğal
bir parçası haline getirebilme, en az yetişkinler kadar hatta daha da
fazla, onların hakkıdır. Yaşanası bir dünyanın en önemli unsurudur sanat
ve bizim sorumluluğumuz onlara böyle bir çevre sunmaktır. Bu
sorumluluğu biz sanatçılar kadar yönetenlerin de hissetmesi gerektiğini
bir kez daha vurgulamakta yarar var.
ASSITEJ (Uluslararası Çocuk ve Gençlik
Tiyatroları Birliği), bu sorumluluk bilinciyle 2001 yılından beri çocuk
ve gençlerin ve bu alanda sanat icra edenlerin tiyatro günlerini
kutlamaktadır.
Her yıl bu vesileyle çeşitli kutlamalar
yapılmakta ve uluslararası ve ulusal merkezlerin yazdıkları bildirilerle
konunun hassasiyeti bir kez daha dile getirilmektedir.
2002 yılından beri her yıl düzenli
olarak yayınladığımız Ulusal Bildiriyi bu yıl tiyatro sanatçısı Burhan
Akçin yazdı. Uluslararası bildiri ise İngiliz yazar Michael Morpurgo
tarafından yazıldı.
Her iki bildiriyi de sanatçıların özgeçmişleriyle birlikte sunuyoruz.
Herkese iyi seyir, bol seyirci dileklerimizle…
Doç. Dr. Tülin Sağlam
Assitej Türkiye Merkezi Başkanı
20 Mart 2013 Dünya Çocuk ve Gençlik Tiyatrosu Günü Uluslararası Bildirisi-Michael Morpurgo
Shakespeare daha önceden şöyle yazmıştı: “The play’s the thing….“ “Asıl olan oyundur….”
Shakespeare haklıydı, ama tümüyle değil. Asıl olandı öyküydü; oyun öyküyü basitçe anlatabilmenin en güçlü aracıydı.
Niye olduğunu ancak önceki gün
keşfettim. “Savaş Atı” (öyküsü hem bir kitap hem de film oldu) adlı
oyunun, yeni rol dağılımı sonrası oyuncularla tanışmaya gittim.
İngiltere’nin Devon bölgesine ait öyküleri, oradaki çiftçiliği ve
Birinci Dünya Savaşı’nı anlatırken, çevremde 40 oyuncu vardı ve
oyuncular bir oyun yapmak için ilk defa bir araya gelmişti. Sadece bir
kişi öyküyü anlatmıyordu (benim daima yaptığım gibi); büyük bir topluluk
kalbini, ruhunu, duygusal enerjisini, zekâsını ve oyunculuk
yeteneklerini göstermek, oraya gelenlere gösteri yapmak, seyirciyi
sarsmak, güldürmek ve onları gözyaşlarına boğmak için bir araya
gelmişti. Her bir gösteriyi (on binlerce çocuk ve genç için
oynayacaklar) unutulmaz kılmak için gayret gösterecekler.
Tiyatronun gücü, gençler ya da yaşlılar
için olsun, öyküler ve düşünceler, oyuncular (ve elbette sahne
arkasındaki herkes de) ve en önemlisi seyirciler arasındaki
işbirliğinden doğar- oyunu hep beraber oluştururuz, birlikte yaşarız,
güvensizliği birlikte ortadan kaldırırız, aynı yaratıcı çaba içinde
oluruz.
Genç insanların, tiyatro için ilk kez
bir araya gelmeleri heyecan vericidir ve tam anlamıyla merak uyandırır.
Her şey canlıdır ve onların gözü önünde olur; öykü, temsil, müzik,
ışıklar, hareketler, sesler ve oyuncular. Bu tarz bir deneyim genç
yaşamları değiştirebilir. Bizi bilgilendirir ve bizi birbirimize bağlar.
Çeviren: Bülent Sezgin (Assitej Türkiye Merkezi)
Michael Morpurgo: 5 Ekim 1943 yılında
doğan sanatçı Michael Morpurgo, İngiliz bir şair, oyun ve opera
yazarıdır. En çok bilinen eserleri çocuk edebiyatı alanındadır. Çocuklar
için yazdığı beş kitabın filmi yapılmıştır. 2003 yılında üçüncü çocuk
saray şairi olmuştur. Saray şairliği çocuk edebiyatına yaptığı katkı ve
çocuk kitaplarının önemine dikkat çektiği için yaşam boyu onur ödülü
olarak verilmiştir.
20 Mart Dünya Çocuk ve Gençlik Tiyatrosu Ulusal Bildirisi -Burhan Akçin
Arkaik Bir Oyuncak “ Çocuk Tiyatrosu”
İlerlemenin gelişmenin çağdaşlaşmanın önlenemeyen arzusu ve sonucudur uygarlık.
Hayatı kullanabilme, değerli hale getirebilme…
Değerler sistemi içinde “ hayat “ mutlak büyük bir yer tutmalı
Yaşamı değerli kılabilmek, uygarlığın kaçınılmaz arzusu olmalı
Uygar olabilmek arzusu ile
ilerlemek, gelişmek, çağdaşlaşmak için binlerce yıl avladık, yağmaladık,
barındık, doyduk, ısındık, örtündük, korunduk, savaştık,
işgal ettik, öldük, öldürüldük!..
Hunharlaştık uygarlaşmak için!..
İlerledik
Geliştik
Çağdaşlaştık
Ve uygar olalım derken hunhar olabildik.
Değerler sisteminde yer açamadık sanata ve sanat eğitimine
Sanatın gizemli büyüsüne yakalandık örümcek ağlarına yapışan sinekler gibi.
Güldük, ağladık, oynadık, seyrettik, alkışladık, alkışlıyoruz…
Ama; ne yapar sanat insana ve çocuklara?
Nasıl değiştirir, başkalaştırır ve anlamlandırır hayatımızı?..
Anlayamadık, anlatamadık…
Sanata tutunan çocukların hayatına çoğalabilir, gelişebilir, yücelebilir tiyatro sanatını tutturamadık…
Basamaklarını yaratarak çaktığımız yaşam denen bu sonsuzluk merdiveni ile nereye tırmanacağız? Nerede duracağız?
İlerledik
Geliştik
Çağdaşlaştık
Uygar olmayı arzuluyoruz ama tiyatro var mı hayatımızda?
Savaşlar devam ediyor!..
Çocuklar ve gençler seyircilerimiz değil savaşan askerlerdir artık
Ölen, öldüren!..
Oynayan değil tiyatroda ya da seyreden
Açlık, yoksulluk, annesiz çocuk anneler!
Meşrulaşan töre cinayetleri!
Ölen çocuklar, hastalıklar, kirlilik!
Haydi oynayalım bunları gösterelim, bağıralım, duyuralım.
Oynamıyor, göstermiyor, bağırmıyor ve duyurmuyor isek…
İlerleyemedik
Gelişemedik
Çağdaşlaşamadık
Ve uygar olamadık!..
Tırmandıkça basamakları, yükseldikçe sonsuzluk merdivenimizde
İlerledikçe, geliştikçe yani, uzaklaşıyoruz çocuklardan ve dünyadan
Bizler; yani oynayanlar tiyatronun
büyüsünü yücelttiğimiz için ideolojinin, yönetimin, eğitimin, modanın,
tüketimin ve inancın estetik aracısı oldu tiyatro.
Ey oyuncu!..
Kimse yok iken vardınız.
Yüzük kaşında bile oynardınız
Meydanda, okulda, sokakta, sahnede, fabrikada, traktörde, tarlada hep vardınız
Karanlıkta ışık saçardınız
Okunmayanı okur, yazılmayanı yazardınız
Neredesiniz?..
Şimdi uygarlığın ortasından yükselen bu cılız çığlık, ince bir sızı gibi saplanıyor benliğimize
Çocuk tiyatrosunun çığlıdır bu.
Çocuk seyircilerin, olmayan oyuncuların, okunmayan kitapların, yazılmayan kâğıtların çığlığıdır bu
Ey seyirci!
Şimdi daha da uygarız
Binalar, ödenekler, bütçeler, projeler,
makinalar, uzmanlar, üniversiteler, gelişmiş ilerlemiş… Yöneticiler daha
cömert, her söz bir proje, her düşünce bir tasarım, yemek tarifleri
bile edebiyat, sakız kağıtları şiir, her hareket bir oyun, karalamalar
baş eser…
İlerledik…
Geliştik…
Çağdaşlaştık…
Uygarız artık!..
O kadar çoktunuz ki hiç yoktunuz
Neredesiniz?
Burhan Akçin: 1951
yılında doğan Burhan Akçin tiyatro yönetmeni, oyuncu, yaratıcı drama
lideri, oyun yazarıdır Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuarı
Tiyatro Bölümü bitiren sanatçı, Kocaeli Bölge Tiyatrosu kurucu
yönetmenidir.
Gençlik yıllarında öğretmenleri ile
birlikte “Gençlik Tiyatrosu” nda oyuncu olarak görev aldı. 72. Koğuş,
Aslan Asker Şvayk, Şikago Çiftçisi, Topuzlu, 403. Kilometre, Koçyiğit
Köroğlu, Hababam Sınıfı, Karaçalı, İçerdekiler, Duvarların Ötesi, Buzlar
Çözülmeden adlı oyunları “Gençlik Tiyatrosu” nda oynadı. 1966 – 1974 ve
1979 – 1986 tarihleri arasında Kocaeli Bölge Tiyatrosu Derneğinde üye
olarak, oyuncu, yönetmen, yönetim kurulu üyesi ve Tiyatro Kursları
eğitimcisi görevlerinde bulundu. Bu süre içinde Çocuk Tiyatrosu grubunu
kurmuş, tiyatro kursları başlatmış, İzmit’te ücretsiz çocuk oyunları
oynamış ve İzmit Çocuk Tiyatrosunu kurmuştur. Oyun Oyun İçinde, Kahvede
Şenlik Var, Antigone, Çıkış, Kanlı Düğün, Söylev, Ihlamur Ağacı,
Çatıdaki Çatlak adlı oyunlarda ve Pırtlatan Bal, Keloğlan, Birlikte
Oynayalım, Ormanın Bekçileri, Barış Gezegeni, Mavi Kuş adlı çocuk
oyunlarında oyuncu, yönetmen, yönetmen yardımcısı olarak görev aldı.
Assitej Türkiye Merkezi ve Çağdaş Drama Derneği üyesi olan Burhan Akçin, halen Kocaeli Bölge Tiyatrosunda çalışmaktadır.
Assitej 20 Mart Etkinlikleri
ASSITEJ
(Uluslar arası Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Birliği) Türkiye Merkezi, her yıl
20 Mart tarihinde kutlanmakta olan ‘Dünya Çocuk ve Gençlik Tiyatroları
Günü’nü bu yıl Ankara’da, Tiyatro
Tempo’nun salonunda kutlayarak başlattı. Dünya genelinde yapılan etkinlikler,
okunan bildiriler, çocukları özellikle bugünde tiyatroyla buluşturma çabası son
yıllarda özellikle çoğaldı. ASSITEJ Türkiye Merkezi de Ankara’da üç etkinlik
yaparak bu özel günü üç güne bölerek kutluyor.
Kutlamaların
ilki Tiyatro Tempo’da gerçekleştirilen oyunlarla başladı. 20 Mart günü sabah
Tempo’nun salonuna gelen 3-6 yaş öğrencilerin ‘Bencilin Bahçesi’ oyununu
izlemesi ile kutlamaları başlatan ASSITEJ Türkiye Merkezi, öğleden sonra da
yine TEMPO’nun sergilediği “Uçmak Özgürlüktür” adlı oyunla kutlamaları
sürdürdü. Öğrenciler meraklı gözlerle ‘Hezarfen Ahmet Çelebi’nin uçma
serüvenini sehnede izlerken en sonunda Hezarfen’in uçuşu onlarda büyük bir
şaşkınlık yarattı. Kuklalarla sergilenen oyunda Marina Yüce, Savaş Bayram ve
oyunun yönetmeni de olan Haluk Yüce rol aldılar. Oyunu Ahmet Önel kaleme aldı
ve müziklerini Nedim Yıldız yaptı.
Etkinlik
oyunun ardından çocukların ‘tiyatro nedir’ sorusuna verdikleri yanıtların
videodan izlenmesi ve sonra çocukların oyunla ilgili resim yapmalarıyla
sürdürüldü. Tiyatronun her tarafına yayılan çocukların resim yapmasının
ardından çocuklar müzik eşliğinde yolcu edildi.
21 Mart’da
yine sabah öğrencilere Tiyatro TEMPO tarafından sergilenen ‘Dostum Aslan’
oyunuyla kutlamalar sürdürüldü. ASSITEJ Türkiye Merkezi’nin KUKSADER (Kukla,
Karagöz, Gösteri ve Sahne Sanatları Derneği) ile işbirliği yaparak sürdüreceği
etkinliğin son ayağı Ankara’nın Ayaş içlisinin Yağmurdere Köyü’nde ‘Uçmak
Özgürlüktür’ adlı oyunla son bulacak.
Oyun,
söyleşi ve eğlenceler eşliğinde, tiyatronun vazgeçilmezliği, güzelliği ve
öneminin altı bir kez daha çizilerek devam eden etkinliklerle ilgili ASSITEJ
Başkanı Haluk Yüce; 20 Mart Dünya Çocuk ve Gençlik Tiyatroları gününün, bütün
Dünya’da olduğu gibi ülkemizdeki tüm sahnelerde de; çocuklarla birlikte
gerçekleştirilecek etkinlikler eşliğinde kutlanması dileğini belirtti. ASSITEJ Yöneticileri , bugünün
izleyicileri olan çocukların nitelikli çalışmalarla buluşmasının önemine,
onlarda tiyatro sevgisini pekiştirecek bu türden etkinliklerde ebeveynlere ve
eğitmenlere de büyük görevler düştüğünün altını çiziyor.
Haluk
Yüce/Assitej Türkiye Merkezi Başkanı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder