Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2014 yılında özel tiyatrolara verdiği devlet desteği açıklandığından beri kamuoyunda tartışmalar devam etmektedir. Bu yıl dağıtılan yardımlar konusunda kamuoyunda gündemi en fazla meşgul eden konulardan birisi, Gezi Parkı protestolarında ön plana çıkan tiyatrocuların ve tiyatro gruplarının yardımdan yararlanamaması oldu. Bu iddialar karşısında yetkili kurumların tatmin edici bir açıklama yapmadığı görülmektedir. Mağdur durumdaki tiyatro grupları ise, hukuki anlamda hak arayışları konusunda bir dizi etkinlik gerçekleştirmektedir. Bakanlık yardımları konusunda tartışma yaratan bir diğer konu ise, yardım yapılan gruplar konusunda “genel ahlak kurallarına uygunluk” ibaresi geçen 14.maddedir.
Assitej Türkiye Merkezi, Kültür Bakanlığı’nın özel tiyatrolara destek vermesi konusunda tarafsız, adil ve demokratik bir sistem kurulmasını önermektedir. Geçmiş yıllarda da tartışma konusu olan bakanlık yardımları konusunda ekonomik ve siyasi şaibe oluşmaması için, tiyatrocuların da içinde olduğu tarafsız komisyonlar kurulması gerekmektedir. Avrupa ve dünyada farklı modelleri olan sistemin Türkiye’de de uygulanması elzem hale gelmiştir. Çocuk ve gençlik tiyatrosu alanında uluslararası vizyonu olan bir birliğin üyesi olan Assitej Türkiye Merkezi, Türkiye'de adil bir sistemin oluşması açısından kendi üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeye hazırdır. Avrupa’da ve dünyanın farklı ülkelerinde çocuk ve gençlik tiyatrosuna verilen önemi katıldığımız festivaller, konferanslar ve benzeri etkinliklerde yakından gözlemleme şansına sahip olmaktayız. Asıl önemli olan desteğin cüzzi miktardaki nakdi yardımdan öte, ayni yardım ve altyapı desteği olduğunu düşünüyoruz.
Bu yıl gündeme gelen yeni bir madde tartışmalara neden olmaktadır. Kültür Bakanlığı tarafından tiyatro gruplarına gönderilen metinde, 14’üncü maddenin ‘e’ bendinde şöyle bir ibare var: “Projenin sergilenmesi sırasında, projenin bakanlığa sunulan konusu dışına çıkılarak anayasada belirtilen temel ilkelere, kanunlara, genel ahlaka aykırı hususlara ya da bireyleri ve/veya kurumları ve/veya toplumun bir kesimini rencide edici veya hakaret içeren hususlara yer verildiğinin tespit edilmesi.”
'Yardımın Geri Alınması’ başlığında, Madde 14’ün altında sıralanan beş şıktaki hallerden birinin tespit edilmesi durumunda yardımın 15 gün içinde yasal faizi ile iade edilmesinin talep edileceği belirtiliyor. Assitej Türkiye Merkezi olarak, bu madde ile gündeme gelen genel ahlak tartışmalarını olumlamıyoruz. Sanatın estetik bir deneyim alanı olarak, göreceli ahlak kriterleri ile değerlendirilmesini, bu ilkeye uymayanların da cezai bir yaptırım ile karşılaşma imasını kaygıyla izlemekteyiz.
Ülkemizde tiyatro sanatının üzerindeki kara bulutların dağılması, tiyatro sanatının özgür bir şekilde varlığını sürdürebilmesi açısından erk durumundaki kurumların demokratik bir tutum içinde davranması gerektiğini düşünüyoruz. Sanat, üzerinde siyasi manipülasyon ve tahakküm olmaması gereken bir alandır. Aksi taktirde sanatın varlığından bile söz etmek olanaksız hale gelebilir.
Saygılarımızla
Assitej Türkiye Merkezi
Assitej Türkiye Merkezi, Kültür Bakanlığı’nın özel tiyatrolara destek vermesi konusunda tarafsız, adil ve demokratik bir sistem kurulmasını önermektedir. Geçmiş yıllarda da tartışma konusu olan bakanlık yardımları konusunda ekonomik ve siyasi şaibe oluşmaması için, tiyatrocuların da içinde olduğu tarafsız komisyonlar kurulması gerekmektedir. Avrupa ve dünyada farklı modelleri olan sistemin Türkiye’de de uygulanması elzem hale gelmiştir. Çocuk ve gençlik tiyatrosu alanında uluslararası vizyonu olan bir birliğin üyesi olan Assitej Türkiye Merkezi, Türkiye'de adil bir sistemin oluşması açısından kendi üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeye hazırdır. Avrupa’da ve dünyanın farklı ülkelerinde çocuk ve gençlik tiyatrosuna verilen önemi katıldığımız festivaller, konferanslar ve benzeri etkinliklerde yakından gözlemleme şansına sahip olmaktayız. Asıl önemli olan desteğin cüzzi miktardaki nakdi yardımdan öte, ayni yardım ve altyapı desteği olduğunu düşünüyoruz.
Bu yıl gündeme gelen yeni bir madde tartışmalara neden olmaktadır. Kültür Bakanlığı tarafından tiyatro gruplarına gönderilen metinde, 14’üncü maddenin ‘e’ bendinde şöyle bir ibare var: “Projenin sergilenmesi sırasında, projenin bakanlığa sunulan konusu dışına çıkılarak anayasada belirtilen temel ilkelere, kanunlara, genel ahlaka aykırı hususlara ya da bireyleri ve/veya kurumları ve/veya toplumun bir kesimini rencide edici veya hakaret içeren hususlara yer verildiğinin tespit edilmesi.”
'Yardımın Geri Alınması’ başlığında, Madde 14’ün altında sıralanan beş şıktaki hallerden birinin tespit edilmesi durumunda yardımın 15 gün içinde yasal faizi ile iade edilmesinin talep edileceği belirtiliyor. Assitej Türkiye Merkezi olarak, bu madde ile gündeme gelen genel ahlak tartışmalarını olumlamıyoruz. Sanatın estetik bir deneyim alanı olarak, göreceli ahlak kriterleri ile değerlendirilmesini, bu ilkeye uymayanların da cezai bir yaptırım ile karşılaşma imasını kaygıyla izlemekteyiz.
Ülkemizde tiyatro sanatının üzerindeki kara bulutların dağılması, tiyatro sanatının özgür bir şekilde varlığını sürdürebilmesi açısından erk durumundaki kurumların demokratik bir tutum içinde davranması gerektiğini düşünüyoruz. Sanat, üzerinde siyasi manipülasyon ve tahakküm olmaması gereken bir alandır. Aksi taktirde sanatın varlığından bile söz etmek olanaksız hale gelebilir.
Saygılarımızla
Assitej Türkiye Merkezi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder